-
Ana Sayfa
Hakkımızda Kursumuz Referanslar Gerekli Evraklar S.S.S
- Src Belgesi
- Psikoteknik
- Ody - Üdy
- Ehliyet
- K- Belgesi
- İletişim
KategorilerSizin İçin SeçtiklerimizArşivAnketSitemizi değerlendirin
24 Tem 11:57Ders NotlarıOdy - Üdy Dersi
ULUSLARARASI ULAŞTIRMA MEVZUATININ TEMELİNİ OLUŞTURAN
ULUSLARARASI ANLAŞMALAR
- Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması - AETR
- Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi - CMR
- 1975 Uluslararası TIR sözleşmesi ve ekleri
- Uluslararası ATA Sözleşmesi
- UBAK/CEMT/ECMT Anlaşması
- Uluslararası Ulaşım Anlaşmaları-Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BM/AEK)
- Avrupa Ulaştırma Bakanları Konseyi (UBAK)
- Uluslararası Karayolu Taşımacılık Birliği Internatıonal Road Transport Unıon (IRU)
- FIATA Taşıma İşleri Komisyoncuları Dernekleri Uluslararası Federasyonu
- AETR KONVANSİYONU
Karayolu taşımacılığında ücretli olarak çalışan sürücülerin çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin ilkeler Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1979 yılında yayınladığı 153 sayılı sözleşme ile belirlenmiştir. Avrupa Birliği Ülkeleri İLO’nun ilkelerini hayata geçirerek ve sözleşmeye taraf ülkelerde uluslararası taşımacılık yaparken; çalışan personelinin çalışma koşullarını belli bir standarda oturtmayı amaçlamıştır. Uluslararası karayolu taşımacılığı yapanlar, personelin çalışmasına ilişkin Avrupa Anlaşması’nı imzalamışlardır. Türkiye 15 Temmuz 2003 tarihli, 4933 sayılı kanun ile bu sözleşmeyi yasalarımıza katmıştır.
AETR Konvansiyonu, Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması’dır. Karayoluyla uluslararası yolcu ve yük taşımacılığının geliştirilmesi, iyileştirilmesi, karayolu trafiğinin güvenliğini artırmak, uluslararası karayolu taşımacılığı alanındaki çalışma koşullarını, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ilkeleriyle uyumlu hale getirmek ve düzenlemelere uyulmasını temin etmek üzere bazı önlemleri birlikte almak amacı ile hazırlanmıştır.
Karayolunda taşımacılık yapan sürücülerin çalışma ve dinlenme süreleri, sağlık ve güvenlik konuları ile ilgili düzenlemeler ILO’nun kabul ettiği 153 sayılı sözleşme, AETR Konvansiyonu, Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Trafik Kanunu ile yapılmıştır. 153 sayılı sözleşme genel ana hükümleri çizen bir düzenlemedir. AETR Konvansiyonu uluslararası taşımalarda uygulanacak kuralları belirlerken, Karayolu Taşıma ve Trafik Kanunları daha çok yurtiçi taşımalarda uyulacak kuralları belirlemiştir.
Bu konu ile ilgili dayanaklarımız; Uluslararası Çalışma Örgütünün 153 sayılı sözleşmesi, Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Yapan Taşıtlarda Çalışan Personelin Çalışmalarına İlişkin Avrupa Anlaşması (AETR), Karayolu Taşıma Kanunu, Karayolları Trafik Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanunu bu konumuza dayanak teşkil eder.
Başkası için taşımacılık yapan, kendi adına yük veya yolcu taşıyan, yurtiçi ya da uluslararası karayolu ile yük veya yolcu taşıma işlerinde profesyonel olarak kullanılan motorlu araçlarda ücretli olarak çalışan, sürücülüğü meslek edinen, karayolu taşımacılığı yapan motorlu araç sahipleri ve onların ücretsiz çalışan aile bireyleri konumuzun temelini teşkil etmektedir.
Aşağıda listelenen faaliyetlerde çalışanlar konumuz dışındadır.
o Traktörler, yerel tarım ve ormancılık faaliyetlerine tahsis edilen diğer araçlar tarafından yapıldığı sürece bu işletmelerin işleri için kullanılmak için ayrılmış, Tarım ve Orman İşletmelerinin taşıma işleri,
o Hasta ve yaralı taşıma, kurtarma, tahliye amaçlı taşıma ve itfaiye hizmetleri ulaşımı,
o Polis hizmetleri ve ulusal savunma amaçlı taşıma ve üçüncü taraflar için taşımacılık yapan işletmelerle rekabete girmemek koşuluyla, diğer temel kamu hizmetlerini yerine getirmek amacıyla yapılan taşıma,
o Kullanılan araç türü, araçların yolcu ve yük kapasitesi, sınırlı güzergâhlar veya izin verilen azamî hız nedeniyle çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin özel düzenleme yapılmasını gerektirmediği öngörülen taşıma işleri.
- CMR KONVANSİYONU
Uluslararası karayolu taşımacılığı sektörü günümüzde ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde çok önemli bir konumdadır. Ülkemiz taşıyıcı firmaları, ihraç ve ithal mallarını taşırken çok büyük riskler yüklenmektedirler. Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerinde taşımacıların bu risklerden doğabilecek olası sorumlulukları tanımlanmaktadır. Günümüz koşullarını dikkate aldığımızda sorumlulukların sadece bir tarafa mal edilemeyeceği, gönderici ve alıcının bir bütün içinde değerlendirilmesi ve gönderici – taşıyıcı – alıcı arasındaki ticari ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gereği önem arz etmektedir.
Malların karayolu ile uluslararası nakliyatına ilişkin kurallar, Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi ile düzenlenmiştir. Kısa adı CMR olan bu sözleşmenin hükümlerini kabul eden ülkelerce kullanılan CMR/Uluslararası Hamule Senedi (Bakınız Resim1), karayolu taşımalarının bu sözleşme hükümlerine göre yapıldığını gösterir. Bu sözleşmenin esas amacı; karayolu ile eşya taşımacılığını ve ilgili taraflar arasındaki ilişkiyi, bu ilişkiler çerçevesinde ortaya çıkabilecek hak ve sorumlulukları tanımlamaktadır. Günümüzde Avrupa’da karayolu ile uluslararası eşya taşımacılığı konusunda gönderici – taşıyıcı – alıcı arasında doğan ihtilafların çözüme ulaştırılmasında bu anlaşma çok önemli rol oynamaktadır.
CMR Sözleşmesi; 19 Mayıs 1956 tarihinde 21 Avrupa ülkesi tarafından Cenevre’de imzalanmış ve yürürlüğe girdikten kısa bir süre içinde hemen hemen tüm Avrupa ülkelerince imzalanıp benimsenmiştir. Ülkemizin CMR Sözleşmesi’ne katılımı ise ancak 7 Aralık 1993 tarihinde 3339 sayılı Kanun ile gerçekleşmiştir. Günümüzde, CMR Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin sayısı 42’ye yükselmiştir.
CMR Sözleşmesi, uluslararası posta anlaşmalarına göre yapılan taşımalar ile ev eşyası ve cenaze nakillerinde uygulanmaz. Nakliye sürecinde karayoluna ilaveten karayolu haricindeki başka bir yol kullanılması durumunda CMR Sözleşmesi uygulanır. Ancak diğer taşıtlarla yapılan taşımalarda oluşan kayıp, hasar veya gecikmelerde (karayolu taşımacısının ihmalinden kaynaklanmadığı ispatlandığı takdirde), kara taşımacısının sorumluluğu bu anlaşmaya göre değil, diğer taşıt türünün kanuni taşıma şartları göz önünde bulundurularak gönderen ile taşıtı işleten arasında çözümlenir.
Karayolu Taşıma Kanunu’nda olduğu gibi CMR Sözleşmesi’ne göre de taşıyıcı, kendi personelinin ve taşımanın yapılabilmesi için hizmetlerinden yararlandığı diğer kişilerin davranışlarından, sanki bu davranışları kendisi yapmış gibi sorumludur.
Taşımanın başlayabilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için muhakkak taşıma anlaşması, sevk mektubu, taşıma senedi, hamule senedi yapılmalı, sevk mektubu tanzimi ile teyit edilmelidir.
- ULUSLARARASI TIR SÖZLEŞMESİ
Kıta Avrupası ile Ortadoğu ülkeleri arasında yoğun durumda bulunan karayolu taşımacılığı faaliyetlerinin düzenlenmesi uluslararası bir sözleşme yapılması zorunluluğunu ortaya koymuştur. Bu amaçla 15 Ocak 1959 tarihinde Cenevre’de Avrupa ülkelerinin hemen-hemen tümünün katılımıyla, “TIR Karneleri Himayesinde Milletlerarası Mal ve Eşya Nakliyatına Dair Gümrük Sözleşmesi” imzalanarak yürürlüğe konulmuştur.
Bu Sözleşmenin Amacı; karayolu ile yapılacak nakliyatta araçlara özel bir belge olan TIR (Transit International Routier = Uluslararası Karayolu Taşıması) karnesi verilmesi ve bu karneye sahip araçlar ile bu Sözleşmeye taraf ülkeler arasında yapılacak transit taşımacılıkta teminat aranmamasıdır. Bu karne, eşyanın vergi ve resimler karşılığı (teminat) olarak işlem görmekte ve transit işlemlerini kolaylaştırmaktadır.
TIR Sözleşmesi’ne (1959) ülkemizin katılımı 24 Mayıs 1966 Tarihinde (6/5191 ve 6/6228 Sayılı Kararnameler ile) gerçekleşmiştir.
Aradan geçen uzun süre zarfında, Birleşmiş Milletler Teşkilatı, değişen ve gelişen şartlara göre sözleşmenin 1959 tarihli TIR Sözleşmesi’nin yeniden gözden geçirilmesi gereğini duymuş, uygulanmakta olan bu sözleşmenin yerini almak üzere 14 Kasım 1975 tarihinde, Cenevre’de yeni bir sözleşmesini üye ülkelerin imzasına sunmuştur. Yeni “1975 TIR Sözleşmesi”, altmış iki ülke tarafından imzalanarak yürürlüğe konulmuştur. Ülkemizin bu sözleşmeye katılımı 31 Mart 1985 tarihinde, 85/8993 sayılı Karar ile olmuştur.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın 1996 yılından itibaren sürdürdüğü toplantılar sonucunda 1975 TIR Sözleşmesi’nin bazı maddeleri tadil edilmiş ve bu sözleşmeye 9 numaralı ek ilave edilmiştir. Tadiller ve 9 numaralı ek Şubat 1999 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuştur. Ülkemiz, 1975 TIR Sözleşmesi revizyonuna, Şubat 1999 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 6 Haziran 1999 tarihli, 99/12863 sayılı Karar ile katılmış bulunmaktadır.
Transit eşya taşımacılığını düzenleyen çok yönlü bir sözleşme olan TIR Sözleşmesi kurallarının uygulanmasında taraf ülkelerde kefil kuruluşlar görevlendirilmiş olup, ülkemizde bu kuruluş Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’dir. TOBB bu sözleşmenin tatbikatında Birleşmiş Milletler tarafından vazifelendirilmiş olan Uluslararası Kara Nakliyatı Birliği (IRU)’ne üye olmuş ve TIR karnesi himayesinde nakliyat sistemi hakkında IRU tarafından konulan esaslara riayet edeceğine dair taahhütname vermiştir. IRU tarafından bastırılarak üye ülkelerin kullanımına sunulan TIR karneleri ülkemizde TOBB’den temin edilmektedir. Türk karayolu taşımacılığının uluslararası işlemlerdeki sorumluğunu bir dernek hüviyetinde bulunan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) yürütmektedir.
TIR SÖZLEŞMESİ’NİN UYGULANDIĞI ÜLKELER
Sözleşmeye Taraf Ancak Uygulamayan Ülkeler:
1.
Avrupa Birliği
5.
Cezayir
8.
Güney Kore
2.
ABD
6.
Endonezya
9.
Sili
3.
Afganistan
7.
Kanada
10.
Uruguay
4.
Bosna Hersek
Sözleşmeye Taraf ve Uygulayan Ülkeler:
1.
Almanya
14.
Fransa
27.
Kıbrıs
2.
Arnavutluk
15.
Gürcistan
28.
Kırgızistan
3.
Avusturya
16.
Hırvatistan
29.
Kuveyt
4.
Azerbaycan
17.
Hollanda
30.
Letonya
5.
Belçika
18.
İngiltere
31.
Litvanya
6.
Beyaz Rusya
19.
Iran
32.
Lübnan
7.
Bulgaristan
20.
İrlanda
33.
Lüksemburg
8.
Çek Cumhuriyeti
21.
İspanya
34.
Macaristan
9.
Danimarka
22.
İsrail
35.
Makedonya
10.
Ermenistan
23.
İsveç
36.
Malta
11.
Estonya
24.
İsviçre
37.
Moldova
12.
Fas
25.
İtalya,
38.
Moğolistan
13.
Finlandiya
26.
Kazakistan
39.
Norveç
TIR Sisteminin Uygulama Alanları
TIR Karnesi uluslararası kara taşımacılığını dolayısıyla uluslararası ticaretin kolaylaştırılmasını sağlayan bir gümrük transit belgesidir.
Eşya, TIR Karnesi himayesinde hareket noktasındaki gümrük idaresinden, varış noktasındaki gümrük idaresine kadar bir prosedür altında taşınır ve bu prosedüre TIR Sözleşmesi kapsamında TIR taşıması denir.
Tır Sözleşmesi; Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu UNECE gözetiminde özenle hazırlanan TIR Karnesi himayesinde eşyaların uluslararası taşınmasına dair gümrük sözleşmesidir. 1975 TIR Sözleşmesi 1978 yılından itibaren günün gelişen ekonomik şartlarına uygun olarak 20 defa revize edilmiş, en son yapılan değişiklikler 12 Mayıs 2002 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır. TIR karneleri himayesinde, TIR Sözleşmesinde öngörülen şartlara uygun olarak yapılmış taşıtlar ve/veya konteynerlar ile yapılması gerekmektedir.
TIR Sözleşmesi ve bu Tebliğ hükümlerine uyulması kaydı ile
- Mühürlü taşıtlar ve konteynerlar içinde taşınan eşyadan, yol boyundaki Giriş Gümrük İdareleri’nde gümrük vergileri, KDV, fon veya teminat istenmez,
- Karayolu taşıtları, taşıt dizileri veya konteynerlarda gümrük mührü altında taşınan eşya genel kural olarak, yol boyu gümrük idarelerinde muayeneye tâbi tutulamaz.
Genel kural bu olmakla birlikte, istisnai durumlarda ve özellikle bir yolsuzluk şüphesi halinde, suistimalleri önlemek için yol boyu gümrük idareleri de eşyayı muayene edebilirler.
TIR karnesi kapsamında yapılacak bir taşımada kefil kuruluşun garantisinin geçerli olabilmesi için; TIR karnesinin TIR Sözleşmesi hükümlerine uygun ve doğru olarak düzenlenmiş olması gerekir.
TIR Sözleşmesi’ne taraf olan ve uygulayan ülkeler ile bu ülkelerde TIR karnesi vermeye yetkili kefil kuruluşların listesi ve bu kuruluşlar tarafından verilen TIR karneleri kapağının 4.satırına basılan kaşe veya mühür ile atılan imza örnekleri Müsteşarlıkça (Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü) genelge olarak yayımlanır. Bu kefil kuruluşlardan başka kuruluşlar tarafından verilen karneler kabul edilmez. Bu kefil kuruluşlardan başka kuruluşlar tarafından verilen karneler kabul edilmez.
TIR Sisteminin Prensipleri:
TIR Sistemi eşyanın uluslararası taşınmasında kullanılan bir gümrük transit sistemidir. Dayandığı beş temel prensip vardır.
- Araç ve Konteynerların Güvenliği:
Eşya mühürlü araç ya da konteynerda taşınır. Bu araçlar gümrük makamları tarafından onaylanır ve bu onay her iki yılda bir yenilenir.
- Uluslararası Garanti Zinciri:
Taşıma işlemi süresince oluşabilecek düzensizlikler nedeni ile ortaya çıkan gümrük vergi ve resimleri, uluslararası garanti zincirinin güvenliği altındadır.
- TIR Karnesi:
Eşyanın uluslararası taşıması için düzenlenen TIR Karnesi tüm giriş, çıkış yada transit ülke gümrük makamları tarafından kabul görmüş bir garanti belgesidir.
- Gümrük Kontrollerinin Karşılıklı Olarak Tanınması:
Hareket gümrükleri tarafından alınan güvenlik önlemleri transit ve varış gümrük idarelerince kabul görür.
- Kontrollü Giriş:
TIR Sisteminde Karne verme ve garantör kuruluş olma görevi yetkili ulusal makamlarca verilir.
Taşımacılar için ise sisteme giriş karne veren ve garantör kuruluş ile ulusal gümrük makamları tarafından verilir.
- ULUSLARARASI ATA SÖZLEŞMESİ
Birleşmiş Milletler Gümrük İşbirliği Konseyi tarafından geçici kabulde karşılaşılan güçlükleri gidermek ve yeknesak bir uygulama sağlamak amacıyla hazırlanan "Eşyaların Geçici Kabulü İçin ATA Karnesi Hakkındaki Gümrük Sözleşmesi" 06.09.1961 tarihinde kabul edilmiş ve 30.07.1963 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
ATA Karneleri uluslararası ATA Sözleşmesi ve eşyanın yurtdışına çıkarılma amacına göre farklılık gösteren ek sözleşmeler kapsamında, taraf ülkeler arasında, başka herhangi bir belgeye gerek duyulmaksızın, eşyanın geçici olarak ithalat ve ihracatını sağlayan gümrük belgeleridir.
ATA kısaltması, "geçici kabul" anlamına gelen Fransızca "Admission Temporaire" ve İngilizce "Temporary Admission" kelimelerinin birleştirilerek kısaltmasından (ilk harflerinin birleşmesinden) meydana gelmiştir.
ATA Sistemi ICC (Milletlerarası Ticaret Odası) bünyesinde bulunan Dünya ATA Karnesi Konseyi’nin (WATAC) koordinasyonu altında, kendi ülkelerinde resmi olarak görevlendirildiği beyan edilen kefil kuruluşlar aracılığı ile yürütülmektedir.
Geçici İthalat Rejimi ve ATA Karnesi
Geçici ithalat rejimi, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir. Geçici İthalat Rejiminin en önemli evrakı ATA Karnesidir.
1619 Sayılı Kanun ile katılmamız uygun bulunan "Eşyaların Geçici Kabulü İçin ATA Karnesi Hakkındaki Gümrük Sözleşmesi" 23.08.1974 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Sözleşme 15.03.2005 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
ATA Karnesi Sistemi
Mevzuat:
- İSTANBUL SÖZLEŞMESİ
- EŞYANIN GEÇİCİ KABULÜ HAKKINDA GÜMRÜK SÖZLEŞMESİ (ATA SÖZLEŞMESİ)
- EK SÖZLEŞMELER
- Sergi ve Fuar Eşyasının Geçici İthaline Dair Gümrük Sözleşmesi
- Ticari Numunelerin Geçici İthaline Dair Gümrük Sözleşmesi
- Mesleki Malzemelerin Geçici İthaline Dair Gümrük Sözleşmesi
- Bilimsel Malzemenin Geçici İthaline Dair Gümrük Sözleşmesi
- Deniz Adamları İçin Sosyal Yardım Malzemesinin Geçici, İthaline Dair Gümrük sözleşmesi
- Pedagoji Malzemesinin Geçici İthaline Dair Gümrük Sözleşmesi
- 4458 SAYILI GÜMRÜK KANUNU
- GÜMRÜK YÖNETMELİĞİ
- 2 SERİ NOLU GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ
TOBB, o tarihteki adıyla Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nın 21.02.1975 sayılı yazısı ile ülkemizdeki ATA uygulamaları hususunda "Kefil Kuruluş" sıfatıyla görevlendirilmiş ve bu çerçevede 28.05.1975 tarihinden itibaren karne düzenlenmeye başlanılmıştır.
TOBB, kefil kuruluş sıfatıyla, formatı ICC-WCF tarafından tespit edilen, kendi vereceği ATA karnelerini basma, belirlediği odalar vasıtasıyla dağıtım ve takip işlemlerin yapma ve Sistemin işlemesini sağlama görevini üslenmiştir.
ATA Karnesinin Kullanım Amacı
Uluslararası ATA Sistemi, gümrük makamları, kişiler, kuruluş ve teşekküller gibi geçici ithalat işlemlerini gerçekleştiren taraflara yarar sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Uluslararası teminat altında bulunan bir ATA karnesi ile gelen tüm eşya için ithalat işlemi sırasında, ne gümrüklerce ne de ithalatçı tarafından başka bir işlem yapılmasına gerek yoktur. Basit ve karne hamili tarafından kolaylıkla tanzim edilebilen ATA karneleri gümrüklerce de kolaylıkla kontrol edilebilir.
Tüm bu faktörler, ATA karnesi ile gelen eşyanın gerek ithalatında, gerekse yeniden ihracında gümrüklerden geçiş süresinin kısaltılmasına yardım eder. Bunların yanı sıra, sistem ATA karnesi hamillerine, ATA karnesinin geçerlilik süresi içinde olmak kaydıyla ( bu süre karnenin düzenlendiği tarihten itibaren bir yıldır), bir ATA karnesi ile birden fazla akit taraf ülkesine birden fazla geçici ithalat yapma olanağı sunar.
</s
Benzer makaleler:Yorum ekleDuyurularKullanıcı GirişiPopüler haberler
Tüm Hakları Saklı ve Neba Eğitim Kurumlarına Aittir. Site İçeriğinin İzinsiz Kopyalanması YASAKTIR.